Eğlence 2

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba aksamci.org erotik sex hikayeleri okuyucuları,derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.Neredeyse tüm google da bulabileceğiniz tüm hikayeleri bir arada..

Footjob

Eğlence 2
Salonda kucağında laptop da bir şeyler yapıyordu akşam eve geldiğimde karım. Öpmek için yanağına uzadığımda gördüm messengerde biri ile yazışıyordu. Hoş geldin deyip verdi öpücüğümü ve işine geri döndü. Duş alıp üzerime bir şort geçirdim, kendime bir rakı doldurdum ve balkona geçtim. Seviyorum işten sonra bir duble rakı ile balkonda tembellik etmeyi. Biraz sonra geldi yanıma. Hoşbeşten sonra anlattı biraz önceki yazışmayı. Eski bir okul arkadaşı imiş, hatta okuldan sonra görüşmemişler bile, facebook dan bulup eklemiş bir süre önce kendisini. Şimdi iş için iki günlüğüne bulunduğumuz şehre geldiğini söyleyip sakıncası yoksa bir kahve içer miyiz birlikte diye soruyormuş. Sevdiğin biri ise yemek de yiyebiliriz akşam birlikte, dedim. Kahveyi içelim de, o arada karar veririm, sonuçta yıllardır görmedim, sıkıcı bir sohbet olacak gibi ise kahveyle bırakırım, dedi. Haklıydı ve uzatmadım.

Gece, her seferinde olduğu gibi iliklerime kadar boşalmamı sağlayan doyurucu bir sevişmeden sonra söyledi. Çıkmıştık bir süre, diye. Yatmış mıydınız, diye sorduğumda ise. Hayır, hem bakireydim o zaman daha, biraz ergen muhabbeti işte, öpüşmek elleşmek falan. Sadece bir keresinde eteğimin altından amımı avuçlamıştı ve aynı gün sikini ağzıma dayayıp oral yaptırmıştı, deyince anladım neden yemek işi için karar vermeyi ertelediğini. Seviyesiz bir sarkıntılığa maruz kalıp kalmayacağını bilmiyordu. Kapattık konuyu.

Ertesi gün akşamüzeri çaldı telefonum. Arayanın karım olduğunu görünce hatırladım dün geceki sohbeti ve meraklandım. Karımın sesindeki neşeyi fark edince de rahatladım. Mehmet’le kahve içiyoruz, diyordu karım. Eski günlerden konuşmaya dalınca vaktin nasıl geçtiğini anlamadık, akşam bizi bir yerlere götürsene, hem yemek yeriz hem de tanışırsınız.

Ayarlamaları yapıp aradım tekrar. Saat sekizde buluşacağımız restoranın adını verdim ve siz birlikte gidin, ben işten çıkıp doğruca oraya gelirim, dedim. Saat sekize birkaç dakika vardı içeri girdiğimde. Cuma akşamı olduğundan kalabalıktı oldukça. Her zaman oturduğumuz masada gördüm ikisini, karşılıklı oturmuşlar, ufak tefek mezeler ve birer duble rakı önlerinde bekliyorlardı beni. Kısa bir tanışma faslından sonra ben de dahil oldum sohbete. Zaten kıkır kıkır gülüyor olduklarından yabancılık, resmiyet falan çekmedik neyse ki.

Balık ve rakı idi ana menümüz. Oldukça da iyi içiyordu Mehmet. Ben de ısınmıştım adama açıkçası. Karımın yanında oturduğumdan inceleyebiliyordum da ufak ufak. Uzunca boylu, yakışıklı ve görebildiğim kadarıyla sportmen bir adamdı. Esprili ve hoşsohbet olması da cabası. Okuldan, işten, evliliklerden falan konuştuk neşeyle, arada fıkralar kahkahalar. Birkaç kez karımın yüzüne bakarken daldığını fark ettim ama abartılı bir şey olmadı.

Bizde kal bu gece, dedi karım yemeğin sonunda kahvelerimizi içerken. Rahatsız ederim, itirazları geldi tabi hemen ve ayrıca, eşyalarım otelde falan. Yarın cumartesi, işin de bitmiş zaten, otururuz geç saate kadar, giysi dediğin de yaz günü bir şort değil mi ondan kolay ne var deyince ve ben de destekleyince “peki” dedi ve eve gitmek üzere kalktık.

Eve girdiğimizde daha holde iken “siz duşlarınızı alıp rahatlayın önce, sonra da yayılın balkona” deyip Mehmet’ e şort ve havlu ayarladı. Ben yatak odamızdaki banyoya girmek üzere soyunurken geldi geri ve o da soyunmaya başladı. Bu arada Mehmet’e tişort vermedim, ayıp olur falan diye istedi ama ben zaten senin de giymediğini söyledim, dedi. Sen bir şeytanlık peşindesin galiba, sözlerimi tam da tahmin ettiğim gibi şeytanca bir sırıtışla karşıladı ve ittirdi beni duşun altına, hadi ikimiz birlikte duş alalım, zaman kaybetmeyelim diyerek. Duşun altındaki sırnaşmalarımı da, acele etme daha gece çok uzun diyerek ustaca geçiştirdi.

Karımın söylediği gibi sadece bir şort giyerek yatak odasından çıkarken o da vücudunu kremlemeye başlamıştı bile. Koridora karşılaştık Mehmet’le, üzerinde benim şortlarımdan biri ve üzeri çıplak. Restorandaki tahminim doğruydu, oldukça sportmen ve kaslı sayılabilecek bir vücudu vardı gerçekten. Rakıya mı devam viski mi içelim diye sordum ona balkon kapısını gösterirken, rakıya devam edelim deyince mutfağa yöneldim ve üç kadeh rakı ve biraz çerezle ben de çıktım balkona.

Balkon lambasını yakmamıştık içeriden gelen ışık yeterli diye. İlk yudumları alırken şerefe diyerek, seslendiğini duyduk karımın. Beni bekleyin, diyordu. Bekledik ve geldi, yutkunduk ikimiz de. Bakakaldık açıkçası. Açık sarı, ortasından kesilmiş bir atlet vardı üzerinde sadece tişort niyetine, göğüslerinin hemen altında biten ve kol altları genişçe oyuk olduğundan kocaman bir göğüs dekoltesi de yanlarda. Meme uçları sanki gözümüze girecek gibi belirgin. Altında yine açık sarı küçücük bir streç şort, kalçalarının büyük kısmı açıkta ve ayakları çıplak. Yaramaz bir çocuk gibi gülerek geldi koşar adım ve kaldırdı kadehini, Mehmet’ e hoş geldin diyerek. Kocaman bir yudum alıp geldiği gibi koşar adım gitti mutfağa, sadece çerez olmaz diyerek. Yine bakakaldık arkasından çalkalanan ve neredeyse çıplak kalçalarına. Neyse toparladık kendimizi Mehmet’le bir süre birbirimize bakmadan. Elinde birkaç tabak daha geldi karım ve onları da yerleştirdi cam masanın üzerine ve oturdu nihayet. Gelmesi ortama biraz elektrik ve bolca neşe de getirmişti. Elektriği kendisi yaratıyordu bilerek. Oraya buraya eğiliyor, zaman zaman göğüslerinin tamamını bile görmemizi sağlıyordu. Benim bile gördüğüm zaman sikimi kaldıran bu güzel göğüslerin Mehmet’e neler yaptığını tahmin bile edemiyorum. Oldukça küçük ve yuvarlak olan cam masada ikimizin arasında oturuyor ve çıplak bacakları zaman zaman ikimizin de bacaklarına sürtünüyordu. Saçını falan düzeltirken kolu havaya kalktığı zamanlarda ise ikimiz de bakışlarımızı dikiyorduk, alttan memelerinin ne kadarı görünecek diye. Kenarlardaki dekolteden zaten birkaç kez iyice irileşmiş meme başlarına kadar görmüştük.

Benden çok Mehmet’e yakın oturuyor ve özellikle ben bir şeyler anlatırken koluna yaslanıyordu adamın. Garibimin bütün vücudu ürperiyor ama kımıldayamıyordu ki. Saat bir oldu neredeyse ve biz restoranda içtiğimiz kadar rakı içtik balkonda bu arada. Artık hepimiz etkilenmeye başlamıştık içk**en ve bu adı konulmamış ama çok tahrik edici küçük flörtten. Kalktı birden yerinden karım ve salona yöneldi, birazdan duyduk slow müziğin sesini, bu arada salonun ışıklarını biraz daha kısıp seslendi kendisi gelmeden. Biriniz benimle dans edin, dans etmek istiyorum.

“Önce ben” diye fırladım ayağa Mehmet’le gülüşürken. Salonun tam ortasında bekliyordu karım ayakta ve Mehmet’ in kafasını çevirse göreceği açıda. Kollarını boynuma dolarken iyice yukarı sıyrıldı küçücük tişortu ve tamamen meydana çıkan memelerini yasladı göğüslerime. Uçları battı ve elimde olmadan kalkan sikim de karımın karnına yaslandı. Biraz daha sıkı sarılarak, ne güzel kalkmış bu böyle diye mırıldandı. Balkondaki de kalkmıştır, ne planlıyorsun sen bakayım dediğimde. Ona da yaslanıp kontrol ederim birazdan, dedi kafasını kaldırıp gülümseyerek yüzüme bakarken. Tanıyordum bu ifadeyi. Karımın yüzünde tahrik olduğu, sikilmek istediği her seferinde beliren bu ifadeyi. Yıllar önce yapamadığım şeyi yapmak istiyorum bu gece dedi ve dudaklarıma uzandı. Hafif alkollü ama mis gibi kokan nefesini inleyerek ağzımın içine boşalttığında kanım tutuştu benim de ve elimi şortunun içine sokup kalçalarını avuçladım. Bu şekilde neredeyse ayakta sevişerek geçen birkaç dakikadan sonra kendimi biraz toplayıp sordum. Benim yanımda bir şey yapmayı planlamıyorsun değil mi? Yo hayır sevgilim, dedi. Şimdi senin yanında onunla da biraz dans edeceğiz ve herkes kendi odasına yatmaya gidecek. Planım ondan sonrasında.

Peki deyip onu orada bırakıp balkona çıktım ve sıra sende yoruldum ben dedim Mehmet’ e. Kalkarken fark ettim şortundaki kabarıklığı da tabi ki. Sürekli izleyip adamı germemek için daha çok dışarıya bakıyor, rakımı yudumluyor ama ara ara dayanamayıp başımı çeviriyordum dans eden çifte. Önce klasik başladılar el ele. Bu arada karımın bir eli Mehmet’ in boynunu okşuyor, Mehmet’ in karımın belinde olması gereken eli de çıplak sırtında geziniyordu. Sonra gördüm vurucu darbeyi, karım bana yaptığı gibi iki kolunu da kaldırdı ve çıplak memelerini adamın göğsüne saplarken boynuna sarılıp vücudunu yapıştırdı sıkı sıkı. Bundan sonrası çok zordu sanırım Mehmet için. Karım sürekli bir şeyler fısıldıyor ama kulağına yakın olması gereken dudakları adamın dudaklarının dibinde hatta arada bir temas ederek. Ağzının dibindeki dudaklara yapışamamak ara ara dayanamayıp ellerini indirerek okşadığı kalçaları avuçlayıp sıkamamak. Benim durumum da çok kolay değildi açıkçası. Artık sızlamaya başlamıştı sikim, şeytan karımın oyunları yüzünden.

Uyuyalım mı artık, dedi karım Mehmet’in koluna girmiş durumda balkona gelirken. Mehmet’in kolu da karımın derin dekoltesi sayesinde yandan memesine yapışmış durumdaydı. Ayaklandık balkonu öylece bırakarak, eşim önden hızlıca giderek Mehmet’ e yatacağı odada yastık, pike falan ayarladı. Koridorda Mehmet’ e iyi geceler dileyip yatak odasına yöneldim. Birkaç dakika sonra geldi karım. Geciktin dediğim de, Mehmet’e uyuyup kalmasını engelleyecek küçük bir avans verdim, dedi şeytanca. Kollarımın arasına alıp sarıldığımda tamamladı cümlesini. “Öpüştük, biraz mıncıkladı beni”. Zilli seni, diyerek daha sıkı sarılıp öpmeye başladım. Yine kurtuldu kollarımdan ustaca ve sikimi tutarak, acele etme seninle sonra ilgileneceğim dedi ve duşa gitti.

Kurulanma işini ağırdan alıyordu, senin uyuyup kaldığını söyleyeceğim çünkü, diyerek. Nihayet üzerime uzandı, dilini ağzımın içine sokup kaldırdı yine sikimi ve bu böyle havada kalsın, uyuma sakın dedi ve çırılçıplak çıktı gitti odadan.

Evin diğer ucundaydı Mehmet’ in odası ve ben sessizce mutfağa gidip kendime kocaman bir bardak viski doldurup yine sessizce geri dönmeyi başarabildim. Yardımı olacaktı bana bu bekleme süresinde. Yatak odasının balkonuna çıkıp bir sigara yaktım ve sızlayan sikime aldırmamaya çalışarak ne kadar bekleyeceğim acaba diye düşünmeye başladım. Arada bir kapıya kadar gitsem duyabilir miyim acaba ya da anahtar deliğinden görebilir miyim diye aklıma geliyordu ama fark edilirse rezalet olur diye cesaret edemedim. Gözlerimin önünde resimler uçuşuyordu. Mehmet’in siki karımın alev gibi ağzının içinde ya da bacaklarının arasına girmiş, siki karımın küçücük amında inlete inlete pompalarken ya da domaltmış önüne, beline bastırmış ortaya çıkan dehşetli güzel amını ve götünü yalarken…

Neden sonra sessizce içeriye süzüldü karım, sadece banyo ışığının aydınlığında bile gördüm gözlerindeki doymuş ifadeyi. Uzandı ve sadece gel, dedi. Yanına yattım şortumdan kurtularak, vücudundan seks kokusunu ve Mehmet’ in parfümünün kokusunu alabiliyordum. Deli gibi zonkluyordu sikim. Dudaklarıma yapıştı hemen, bir yandan öpüyor, emiyor bir yandan konuşuyordu fısır fısır. Çok güzeldi sevgilim, çok güzel sikti beni, hatırladığımdan da kocamandı siki, soktu acımadan amıma sürekli. Amını avuçladığımda sırılsıklam, vıcık vıcıktı. Kendi suları, Mehmet’ in dölleri birbirine karışmış. Amına dokunduğum anda aşağıya ittirdi başımı. Yala hadi dedi, yala sikilmiş amımı. Kafamı yaklaştırdığımda aldım kokuyu, en çok tahrik olduğum kokuyu, seksin kokusunu kaynağından aldım. Yaladım ben de, titreye titreye orgazm olup bacaklarıyla başımı mengene gibi sıkıştırıncaya kadar yaladım. O bacakları açık nefeslenirken bir hamlede girdim içine. Ohhh geçir, dedi. Sik hadi sen de sik beni, biraz önce sikilmiş amımı sik. Küçük ağzına kapattım dudaklarımı sesi çok çıkmasın diye ve pompalamaya başladım hırsla, ağzımın içine atıyordu küçük çığlıklarını, ben içine fışkırmaya başladığımda beli geliyordu yine.

Sen yarın işe git dedi cumartesi olduğu halde. Kafası göğsümün üzerinde sarılmış yatarken. Doymadım ben, o da doymadı. Yarın rahat olmak istiyorum, rahatça bağırmak, çığlık atmak. Bu arada yarın götümü de sikecekmiş aşkım. Götümü de, en çok o zaman bağırırım herhalde. Ama çok istiyorum aşkım, çok istiyorum götümü sikmesini, öyle güzel yaladı ki bu gece, dans ederken parmağını da sokmuştu götüme biliyor musun? O gittiğinde ararım seni gelirsin, yine bu halde bekleyeceğim seni, sikilmiş halde.

Ertesi gün saat dörde geliyordu aradığında. Mehmet’ le de vedalaştık. Teşekkür etti bana her şey için hergele ve hemen arabaya atlayıp uçtum eve doğru. Yatak odasının kapısını açtığımda tamamen soyunmuştum bile ve oradaydı işte, pestil gibi kolları iki yanına açılmış, sikilmiş hırpalanmış. Gözlerini gördüm sonra şeytanca parlayan. Bacaklarını aralayıp amını işaret edip, gel dedi gülümseyerek.

Seviyorum bu küçük şeytanı.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın