Karımı Üniversitedeki Öğrencimle Aldattım! (2)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba aksamci.org sex hikayeleri okuyucuları, derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.okuyup keyif almak ve sırılsıklam olmak işte tüm mesele bu.

Amateur

Karımı Üniversitedeki Öğrencimle Aldattım! (2)
Burçin ilk kez anal seks yapmanın vermiş olduğu etkiyle bacakları hafifçe ayrık bir biçimde yürüyordu. Bir süre sonra tuvaletten çıkıp yanıma geldi ve göğsüme yatarak dudaklarımı öptü. Biraz dinlendikten sonra tekrardan onu öpmeye başladım. Bu taze vücudu hiç bırakasım yoktu. O gece defalarca seviştik ve sabaha karşı uyuyakaldık.

Ertesi gün uyandığımda, okula gitmek içimden gelmedi, arayıp izin aldım. Tüm günümü Burçin’le geçirmek istiyordum. Burçin uyuyorken mutfağa girip kahvaltı hazırladım bizim için. Bu güzel hediyesinden dolayı ona çok iyi bakmam gerekiyordu. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra odaya gittim ve Burçin’i öperek uyandırdım. Gülümseyerek bana baktı. Daha sonra hafifçe doğruldu, birşey arıyormuş gibi elini kenara attı, ama sonra benim evimde uyandığını hatırlayarak, “Ah, sabahlığımı arıyordum…” dedi.

Gülümsedim ve karımın gardrobunu açıp ona karımın geceliklerinden birisini uzattım. Kırmızı, gayet sexy bir askılı gecelikti bu. Burçin geceliği aldı ve üstüne geçirdi. Burçin’in vücuduna çok güzel oturmuştu. Ayağa kalktığında garip bir çekicilik sezdim Burçin’de. Karımın geceliği Burçin’le yaptığımız yasak şeyi daha da ortaya çıkartıyordu sanki.

Birlikte mutfağa geçtik. Kahvaltımıza başladığımızda, Burçin, “Gerçekten karın çok şanslı. Böyle bir erkeğe sahip olmak çok kolay değil. On parmağında on marifet!” dedi. Burçin’e, “Teşekkür ederim. Aslında her erkeğin yapması gereken şeyler!” dedim. Kahvaltı sırasında Burçin saate baktı ve “Sen okula gitmeyecek miydin?” dedi. İzin aldığımı ve tüm günü onunla geçirmek istediğimi söyledim. Gülümseyerek, “Aslında harika bir fikir bu, ama benim yüzümden işinden de olmanı istemem!” dedi. Elini tuttum ve “Senden önemli bir şey yok. Son zamanlarda beni o kadar mutlu ettin ki, bu kadarı önemsiz bile!” dedim. Burçin tatlı gülümsemesini takınarak bana baktı ve kahvaltısına devam etti.

Burçin kahvaltısını bitirdikten sonra yatak odasına gitti. Ben de onun peşinden yatak odasına girdim. Burçin geceliğini beline kadar toplamış aynada kalçasına bakıyordu. “Ne oldu?” diye sordum. Burçin, “Dün gece çok kızarıktı da, geçmiş mi diye baktım…” dedi. Burçin’i belinden tutup kendime çektim ve dudaklarını öperek, “Pişman değilsin umarım?” dedim. Burçin dudaklarıma bir öpücük daha kondurup, “Asla!” dedi. Harika hissediyordum, onunla birlikteyken adeta zaman duruyordu.

Burçin’i bırakıp yatağa uzandım ve “Ne yapalım bugün?” diye sordum. “Bilmem ki, aslında ne zamandır şehirde tur atmak istiyordum. Geleli kaç ay oldu ama New York’u tamamen göremedim!” dedi. Burçin’e, “Hazırlan o halde!” dedim. O hemen içeriye gitti kıyafetlerini almak için, ama ona, “Dur bir dakika!” diyerek ayağa kalktım. Karımın gardrobuna giderek, “Şey, aslında buradan giyinsen olur mu bugün? Seni bu kıyafetlerin içinde çok merak ediyorum!” dedim.

Gülerek yanıma geldi. Meraklı bakışlarla gardroba baktıktan sonra, “Benim tarzım değil ama deneyebilirim…” diyerek birkaç kıyafet baktı kendine. En sonunda karımın tek parça, derin göğüs dekoltesi olan, bembeyaz kıyafetini seçerek, “Bu bana uyar sanırım!” dedi. Daha sonra bana dönerek, “Madem bir oyun oynuyoruz. Çık dışarıya ben hazırlanıp geleceğim!” dedi. Tüm itirazlarıma rağmen beni odadan çıkarttı.

Kapının dışında onu beklerken adeta heyecandan ölecek gibiydim. Yaklaşık 15 dakika sonra kapı açıldı ve içeriden çıktı. Muhteşem olmuştu. Burçin kıyafetin içinde adeta parlıyordu. Göğüsleri hafifçe dekolteden taşmış, saçlarını geriye çok sıkı olmayacak şekilde toplamış, çok çok az bir makyaj yapmış, resmen bir güzellik abidesi gibi parlıyordu. Etrafında dönerek, “Nasıl?” diye sordu. İlk başta konuşmakta zorlanmıştım ve sadece, “Muhteşem görünüyorsun!” dedim. Gülüp yanağıma bir öpücük kondurdu.

Ben de hızlıca spor ve tarz bir kıyafet giyerek yanına geldim. Birlikte arabama atladık ve New York içerisindeki turumuza başladık. Burçin’e arabanın içinden etrafı anlatıyordum. Gerek gördüğümüz yerde de duruyor ve orayı gezip, birkaç fotoğraf çekiyorduk. En sonunda ünlü bir meydana geldiğimizde arabayı park ettik ve güzel havanın tadını çıkartmak için yürümeye karar verdik. El ele yürüyorduk bizi tanımayan bu şehrin sokaklarında.

Burçin bir süre sonra kafasını omzuma yasladı ve “Bu böyle nasıl olacak?” dedi. “Bilmiyorum!” dedim. Burçin, “Sen gerçekten bana iyi geliyorsun. Seninle olmak istiyorum sürekli ve seni paylaşmak istemiyorum!” dedi. Elini hafifçe öptüm ve “Ben de hep seninle olmak istiyorum. İnanır mısın, seninle samimi olduğumuzdan beri karıma dokunmuyorum!” dedim. Gözlerime baktı ve “Sanırım aşk dedikleri şey bu olsa gerek!” dedi. Güldüm ve “Kesinlikle bu olmalı. Ne tuhaf değil mi? Sen 19 yaşındasın, ben ise 29, ama ikimiz de bu duyguları daha ilk kez böyle hissediyoruz!” dedim.

Burçin meraklı ve hayretle bakan gözlerle baktı, “Peki karın?” dedi. “Karım mı? Ona hiçbir zaman aşık olmadım. Şartlar öyle gerektirdiği için evliyiz…” dedim. Burçin bunu duyduğuna bir nevi mutlu olmuştu. Sonuçta evli bir adamı ayartan kızdı ve bunu ailesine, karısına bağlı bir adama karşı yapmak daha da ağır olacaktı. Tekrar omzuma yattı ve “Aşık olmadığın birisiyle 2 senedir birliktesin ha? 2 senedir onunla yatıyorsun, birçok kez birlikte oluyorsun, sürekli evde vakit geçiriyorsun, ama sevmiyorsun. Seni çok iyi anlıyorum!” dedi. Daha sonra, “Sanırım böyle bir şeyi yapamazdım!” diye ekledi.

Burçin’e, “Asla büyük konuşma! Seni hayatıma alarak sana büyük bir haksızlık yapıyorum aslında. Çok çok gençsin daha. Kendi yaşıtlarınla bir şeyler yaşamalısın, bir şeyleri öyle öğrenmelisin. Bu senin üstüne çok büyük bir yük!” dedim. Burçin, “Sus! Böyle konuşma lütfen. Ben bir tercih yaptım ve bu tercihimden gayet memnunum. Hem sen demedin mi? İkimizin arasında 10 yaş var ama ikimiz de bir duyguyu ilk defa yaşıyoruz. Bence burada yaş farkı önemli değil!” diyerek karşı çıktı hemen bana. Saçlarını okşadım ve “Senin şu inatlaşmalarını ve itirazlarını o kadar çok seviyorum ki!” diyerek dudaklarını öptüm.

Birlikte bir süre daha yürüdük ve meydandaki gölün yanında olan kafelerden birisine oturup kahve sipariş ettik. Burçin kahvesini içerken, “Sana bir şey soracağım…” dedi. Ben de, “Dinliyorum? ” dedim. Burçin, “Dün gece niye bakireliğimi almadın? Yani biliyorsun, eğer böyle bir şeyi isteseydin… Seni geri çevirmezdim!” dedi. Bir süre gözlerine baktım ve “Biliyorum, evet, ama bu biraz erken geldi. Belki bir şeyleri düşünmek istersin diye düşündüm. Pişman olmanı istemedim!” dedim. Burçin, “Sen çok iyi kalpli bir erkeksin. Eğer başkası olsa o an bunu düşünmezdi!” diyerek elimi sıktı ve “Ne kadar doğru bir karar verdiğimi şimdi daha da iyi anladım!” dedi.

O gün akşama kadar birçok yer gezdik. En sonunda da Brooklyn yakınlarında bir restoranda yemek yemek için oturduk. Burçin, “Biz yine evde yemek yapabilirdik. Gerçekten seninle evde yemek hazırlamak, en lüks restoranda bir şeyler yemekten daha iyi!” dedi. Memnun bir şekilde, “Kesinlikle, ama bugün yorulmanı istemiyorum!” dedim. Siparişlerimizi verdikten sonra sürekli sevdiğimiz şeylerden konuştuk. Ne ben karımdan söz açıyordum, ne de o bana karşı şüphelerini söylüyordu. Edebiyattan, sanattan, müzikten, seksten bahsediyorduk…

Yemeklerimiz bittikten sonra yine arabaya atladık ve yola koyulduk. Benim evimden çok uzaklarda olduğumuz için 45 dakika kadar bir yolumuz vardı. Brooklyn – New York arasındaki karanlık otoyola girdiğimizde, Burçin önüme doğru başını eğdi. Fermuarımı açarak sikimi çıkarttı ve dudaklarını sikimin başına değdirdi. Bu hamlesiyle birlikte çok heyecanlanmıştım. Ben arabayı sürmeye devam ederken Burçin yavaş yavaş sikimi emmeye başladı. Düne göre çok daha iyiydi. Sikimi neredeyse köküne kadar ağzına alıyor ve sürekli ileri geri yapıyordu…

Burçin’in saçlarını okşadım ve “Harikasın!” dedim. Burçin hiç istifini bozmadan yalamaya devam ediyordu. Ara sıra sikimin üstüne ufak dil darbeleri atıyor, sonra da yine emmeye devam ediyordu. Bu kız gerçekten çılgındı. Böyle hamleleri karımdan hiç görmemiştim neredeyse. Burçin daha önce hiç seks yapmamasına rağmen sürekli arayış içinde olan bir kızdı. Sürekli yeni şeyler denemek isteyen ateşli bir kızdı.

Sikimi 15 dakika kadar emdi ve boşalacağım sırada yalamayı bırakıp sikimi tekrardan pantolonumun içine yerleştirdi. Burçin’e, “Niye boşaltmadın beni? Tam boşalacaktım!” dedim. Güldü ve “Yeter bu kadarı sana!” dedi. Benimle oyun oynuyordu resmen. Güldüm ve “Bunun acısını alırım ama!” dedim. Burçin gülerek omuz silkip tekrardan yerine oturdu. Eve gidene kadar müthiş bir kasık ağrısıyla baş etmek zorunda kalmıştım.

Arabayı park ettiğimde de resmen eve uçarak çıkıyordum. Evin içine girdiğimizde ise dayanacak gücüm kalmamıştı. Burçin’i sertçe duvara yapıştırdım ve hırslı hırslı öpmeye başladım, dudaklarını adeta parçalamak ister gibiydim. O da gülerek öpücüklerime karşılık vermeye çalışıyordu, ama o kadar sert ve hızlı öpüyordum ki, benim ritmimi yakalayamıyordu.

Burçin’in üstündeki elbisenin omuz askılarını indirdim ve elbiseyi üstünden düşürdüm. Burçin evden çıkarken içine sutyen ve külot giymemişti, çırılçıplak kaldı karşımda. Ellerimi kalçalarının altına attım ve onu kaldırıp kucakladım. Öpüşe öpüşe yatak odamıza gittik. Onu yatağa yatırır yatırmaz boynuna öpücükler kondurmaya başladım. Her öptüğüm yerde dudak izlerim çıkıyordu, vakumluyordum adeta boynunu. Burçin altımda kıvranarak inliyordu. Ellerimi onun bembeyaz süt gibi bacaklarında dolaştırırken göğüslerini öpmeye başladım. Dik göğüslerinin ucu da iyice sertleşmeye başlamıştı. Pembe uçları harika bir zevk veriyordu bana. Onları yalarken Burçin kısa kısa nefes alıp veriyordu.

Elimi amına attım bu sırada ve o müthiş sululuğu hissettim. O da yol boyunca azgın bir şekilde durmuş, ama sırf beni kudurtmak için sikime dokunmamıştı. Elimi amının üstünde bir süre tuttum ve daha sonra okşamaya başladım. Burçin zevkle gözlerime bakıyor ve dudaklarını ısırıyordu. Burçin’i belinden tutarak ters çevirip, dizlerinin üstünde domalttım.

Arkasına geçtim ve sikimi tükürükleyip göt deliğine doğru bastırdım. “Sağlam durmaya çalış tamam mı?” dedim ve hafif hafif içine girmeye başladım. Burçin’in göt deliği dün gece biraz alıştığı için bu sefer sikimi daha da rahat almıştı içine. Yine de alışması için birazcık süre vermek istedim ve yavaşça içine soktuktan sonra bir süre bekledim. Burçin biraz kendine geldikten sonra da kalçasına bir tokat attım ve saçlarını elime toplayarak götünde git gel yapmaya başladım.

Burçin’in götünü, hızlanmadan, sakin bir ritimde sikerken bembeyaz sırtına bakıyordum. O kadar hoşuma gidiyordu ki bu kızın vücudu, izlemeye doyamıyordum adeta. Burçin’in götünü sikerken sürekli kalçalarını okşuyordum, mıncıklıyordum o bembeyaz kalçalarını. Burçin keyifle inliyordu önümde. Sikime alıştıktan sonra geriye kalan tek şey zevk almaktı…

20 dakika kadar o pozisyonda Burçin’in götünü siktikten sonra, “Dizlerim acıdı!” demesi üzerine pozisyonumuzu değiştirip misyoner pozisyonuna geçtik. Ben içinden hiç çıkmadan yine pompalamaya devam ettim Burçin’in götüne. Burçin’in üzerine doğru eğilip sarılmıştım ona. Yatakta adeta tek bir vücut gibi hareket ediyorduk ve bu bana inanılmaz bir zevk veriyordu.

Bir süre sonra dizlerimin üstünde doğrulup, Burçin’i kucağıma aldım ve sert sert kalçalarından tutarak hoplatmaya başladım. Son birkaç sert hoplatıştan sonra tüm döllerimi Burçin’in götünün içine boşalttım. Burçin’den son kez varla yok arasında, “Ahhh!” diye bir inleme çıktı ve kendisini yatağa bıraktı.

Burçin bugün o kadar çok yorulmuştu ki, yıkanmaya vakit bulamadan hemen uyuya kaldı yatağın üstünde. Ben ise pek uyumak istemiyordum. Altıma sadece bir boxer geçirdim ve evdeki tüm ışıkları kapatarak karanlık balkonuma çıktım. Viskimi koydum ve özel Küba puromu yakarak New York’un eşsiz güzelliğini ve harika gecesini izlemeye başladım.

Şimdi karım ne yapıyordu acaba? Gideli 48 saat olmuştu, ama aramamıştı bile. Sadece, “İndim!” diye bir mesaj atmıştı, hepsi o kadar. Acaba o da Türkiye’de bir yerlerde beni aldatıyor muydu? Bizim Burçin ile olan ilişkimiz nereye kadar gidecekti bu şekilde? Bunları düşünüp Viskimi içerken sehpanın üstüne bıraktığım telefonun zil sesini duydum…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın