Karımla Çapkınlıklarımız (4)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba aksamci.org erotik sex hikayeleri okuyucuları,derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.Neredeyse tüm google da bulabileceğiniz tüm hikayeleri bir arada..

Karımla Çapkınlıklarımız (4)
TATİLDE NEREYE GİDELİM

Yaz ayı da gelmişti gene. Bütün sülale tatil planları yapıyordu. Ayrımcılığı hissetmeye başlamıştık biz de. Çocuğu olanların hepsi yurtdışına gidiyordu. İstedikleri izini kolayca alıyorlardı. Biz ve diğer birkaç kuzen ise arada boş gün yakalamaya çalışıyorduk resmen. Büyükler aile otelinden başkasına sıcak bakmıyordu. Ne gerek varmış Datçaya, Marmaris’e gidin, Antalya’ya gidin, Yunan adaları asla olmaz, İspanya’ya gitmenize gerek yok, İtalya’ya gidin orada çevremiz var gibi kurallar hepimizi boğuyordu aslında. Bizim içinse bu yaz tatili çok güzel geçmeliydi. Kimsenin olmadığı, tanınmayan yerlerde karı koca sikilmek istiyorduk doya doya. Benim için de çok denk gelen bir gelişme olmuştu. Bir toplantı için İstanbula gittiğimizde otelde kalan bir İngiliz gençle biraz bakışmıştık lobide. O bana hafif tebessüm ederken ben de ona daha sıcak bir gülümseme göndermiştim. Odayı paylaştığımız büyük kuzen fırsat bu fırsat diye çok övdüğü bir eskort kadına koşmuştu ve bana çaktırmamam için yalvarmıştı. Yani benim odada olduğumu da kimse bilmiyordu. Gelirken beni arayacak bir şekilde bağlayacaktık işi. Akşam o çıktıktan sonra koridorda İngilizi görünce ben de hemen kapıyı açtım sanki tesadüfmüş gibi. Bir an gene bakıştık. İkimizin de bakışları birbirimizi boydan boya süzünce yarım yamalak bir merhaba sonrası bir anda odasına çekti beni. Sabaha karşı odadan çıkıp kendi odama geçtiğimde kıçımın üstüne oturamıyordum pek. Ertesi gün gitmişti o da ben görmeden. Basur çıktı vs diyerek atlattım herkesi. Taşak geçtiler bol bol. Akşamı evdeydim ve karım merhem sürüyordu kıçıma

– Oha Burak yaa nasıl açılmış var ya. Kocaman olmuş deliğin
– Off çok kalındı ya. Gözüm dönmüş bir an. Sik beni deyince kökledi piç de. Sonra da sorry alışıksın sandım diyor.
– Hehehehe belli belli. Dedim ama sana kalın iyidir diye.
– Yok yaa uzun daha iyi anal sex de. Şu tatile çıkalım tam bu iş için uygununu bulacam sana. Anlarsın o zaman. Off yavaş sür ya acıyor, parmaklamasana orospu.
– E nasıldı anlatsana kaç sene sonra ? Benimkinden iyi miydi ?
– Hayatım risk daha fazlaydı belki ya. Çok rahat değildim. Ama ağzıma boşaltana kadar yaladım. Emdim bitirdim çocuğu resmen. Taşaklarını eme eme, inlete inlete boşalttım onu
– Offf yaa çok merak ediyorum senin saksonu. Bana da öğret birini bulduğumuzda
– Öğretirim canım. Sonra biraz dinlenip domalttı ve kökledi işte hayvan. O ara bağırdım çok ve acıdan birşey hissetmedim ama bir süre sonra çıldıracaktım zevkten. Sike sike hiç durmadan 3 defa boşalttı beni. O konuda Cavit falan hava civa kalır yani. 45 dk durmadı nerdeyse. Arada yorulup üstüne alırken 1 -2 dakika dinlenmesine izin veriyordum o kadar.

– Offf tam aygırına denk gelmişsin ya. Nasıl bir his sünnetsiz yarak peki ? Kaç yaşındaydı bakalım kocamın kocası ehehe
– Canım anlamadın mı ya kaç yaşındaydı ? Öyle performansı 50 yaşında adamdan beklemeyecen herhalde. 19-20 falandı herhalde orospu çocuğu. Nasıl bir yarak varsa parçaladı götümü ya. Tam bitti derken duş alırken saldırdı resmen bu defa. Ölüyorum sandım bu sefer sikerken. Dinlene dinlene sikti acımadan
– Hii kaç yaşında çocuğa siktirmiş bir de kendini yaa. Utanmıyorsun di mi hahaha
– Var ya o çocuk seni sikse 3 gün kendine gelemezdin sen. O da istedi sonra ama benimkini görünce güldü yavşak. Sonra gönderdi odaya işte
– Offf Burak mutlaka beraber yapmalıyız yaa denk getirip

Yapmalıyız da nasıl denk getireceğiz. İnternette bisexuel erkeklerle bol bol temasa geçiyorduk. Artık çok daha usta olmuştuk bu konuda ve doğru siteleri de bulmuştuk. Yerli yabancı hepsi de görüşmek istiyordu. O ilk günlerdeki çekingenliğimiz tamamen gitmişti. Alman bir çiftle beraber kamera bile açmıştık.Onlar çatır çatır sikişirken ben de karımı yalıyordum. Bu yaptıklarımızın bir diğer sonucu ise Pelin’in tam anlamıyla dişi bir köpek gibi kızışması olmuştu. İstediğini de alamayınca gene huzursuzlaşmaya başlamış başta ben kırıp geçirmeye başlamıştı milleti acımasızca.
Yapmamız gereken şey yabancı bir ülkeye gitmekti. En kolayı da yunan adaları gibi gözüküyordu. Aile büyükleri pek istemiyordu oraya gitmemizi ama kuzenlerden de kaçamak yapıp gidenler oluyordu. Onlar popüler yerleri tercih ediyordu ancak ben saatlerce araştırma yapmış ve ufak, Türklerin pek gitmediği adaları bulmaya başlamıştım. Yavaş yavaş şekilleniyordu tatil. Tek sorun bir bahane bulmaktı.

En sonunda ben bir numara çektim ve önce Pelin’e izin aldırıp İstanbul’ a ailesinin yanına gönderdim. Sonrasında ise planlarımı hazırlayıp Ayvalık’ta ki bir turizm projesi ile ilgilenerek kendimi oraya attım. Herkes zaten gitmek istediğimi biliyordu. Ayvalık ise en iyisiydi. Sürgün yeri gibi birşeydi onlara göre. Tehdit değildim orada. Hiç zorluk çıkarmadılar. Pelin İstanbul’a gider gitmez 2 saat sonra biriyle olmuştu.

– Dayanamadım Burakçım ne yapayım ya. Öyle güzel bakıyordu ki bana. Ne ara evine gittik, ne ara içime girdi onu bile anlamadım
– Oh sefan olsun bebeğim. İyi miydi bari, doyurabildi mi ?
– Yok yaa. O kadar da iyi değildi ama kaç ay sonra iyi geldi gene de boşver. Yarım saat kadar sürdü toplam 2 sefer yapabildi. Tabii ben çok ısrar edince bir bahane bulup göndermek zorunda kaldı
– Hahaha hayatım Cavit bile kaçtı senden ya. Sabret biraz artık, bak çok yaklaştık tatile. Haftaya geliyorsun di mi Ayvalık’a
– Ya ben biraz durayım burada olmazsa. Bizim kızlarla falan dolaşırız
– Sen gel bence. Tatilde buluruz birini. İzlemek istiyorum seni artık. Hem sen varken daha kolay olur. Pasaportum sende. Yunan vizesini de al ikimize de. Kimsenin ruhu bile duymaz
– Peki peki. Ama kısmetim çıkarsa değerlendiririm ona göre
– Çıkarsa söyle de gelsin benim de ateşimi söndürsün bari

Gerçekten de planı güzel hazırlamıştık. Ayvalıkta pek kimse yoktu. Bizim sülalenin giremediği ender yerlerden biriydi. Proje falan da boş işti. Salağın biri bir boka yaramayacak araziyi, değerlenecek diye göstermişti. Muhtemelen arazi sahibiyle anlaşmalıydı. 4 gün falan uğraştım. Expertiz ve belediye raporları, otelcilerin görüşleri, danışman şirketler falan derken hepsinin hazırlanması 10 gün kadar sürecekti. Pelin de pasaportu alıp geldi mi doğru ver elini yunan adaları. Midilli adasının da önemi vardı zaten. Orasıyla ticaret de bu projenin parçasıydı. Sonunda bir şekilde kafalamıştım bizim büyükbaşları. Beni bir yere gönderecek ve bir şekilde bitireceklerdi zaten artık. Başarılı olursam da başarısız olursam da hava hoştu onlar için. Tamamen benim yönlendirmem ile bu kararı almışlardı ama farkında değillerdi. Rapor sonrası ortalık gerçekten fena karışacaktı o ayrı.

Pelin iki gün sonra geldi. Yüzü gülüyordu. Neşesi yerindeydi iyice. 2 aydır bugünü konuşuyorduk. Partnerimizi bile bulmuştuk. Midilli de Stavris adında türkçe de bilen 33 yaşında sportmen birini beğenmiştik ikimiz de. Çok neşeli ve bu konuda tecrübeli bir bisexueldi. O da bizi beğenmişti çok. Adanın arka taraflarında bir yerde kalıyordu ki oralarda Türk bile yoktu hiç dediğine göre. Gitmeden önce Pelin tüy dökücü kremle beni iyice bir temizledi. Kadın bikini altlarından da mayo seçtik. Çok feminen görünüşlü değil ama popomun da biçimini ortaya çıkaracak 2 tane mayo seçtik bana. Pelin kendi için ise tangalı modellerden üstsüz modellere kadar internetten seçmece yapmıştı. Niyetimiz Stavrisle 1 belki 2 gün geçirip sonrasında başka adalara gitmekti. Onun da yardımıyla Türklerin en az olduğu yerleri seçip şansımıza bakacaktık. Tabii Mikanos kesin olurdu. Esas macera orada olurdu zaten. Çantamızda her daim prezervatif, kayganlaştırıcı krem taşıyacaktık. Nerede ne denk gelirse artık. Birlikte olacaktı herşey ama. Eğer benim katılmama izin yoksa da seyretmem şarttı. Onu red eden olacağını zaten düşünmüyorduk hiç. Kurallar esnekti ama gene de. Doktor bir arkadaşının yönlendirmesi ile de doğum kontrol hapı kullanıyordu.

Son gece Ayvalık’ta ki otelde gene konuşmuştuk. İkimiz de birbirimizden emin olmak istiyorduk. Onun mutlu olmasını istiyordum ben. O da bunu istiyordu ve ona mutluluk getirecek şeyi de bildiğimiz için fazla düşünmeye gerek olmadığına karar verdik. Birbirimizi ilk defa tam anlamıyla seyredecektik ve bu ikimizi de çok heyecanlandırmıştı.

Altımda ki mayo içimi gıcıklıyordu biraz. Uzunca bir şort giymiştim. Atlet tarzı dar bir tişörtüm de vardı. Midilli adasına giderken daha feribotta başı götü oynamaya başlamıştı Pelin’in de. Bir ara kulağıma eğilmiş ve çok azdığını söylemişti şımarıkça gülerek. Adaya geldiğimizde Stavris’in de bize söylediği şekilde bir taksi tutup adresi verdik. Oldukça uzun yol için şoförle anlaşmıştık. Yol boyu şoförün bakışları Pelin’in üstündeydi. İstediği an onu elde edebilirdi karım ama sadece oynamakla yetinmişti bu sefer. Ön konsola uzanıp radyoya bakıyor, Cd çıkarma bahanesiyle memelerini tamamen şoföre sürtüp duruyordu. Ben de adamın kalkan sikine bakıp karıma anlatıyordum. Sonunda pansiyona geldiğimizde 45 yaşlarındaki şoför ter içinde kalmıştı. Bir hayli sessiz, tehna bir köşesiydi adanın burası.

Stavris’in söylediği pansiyona gidip kaydımızı yaptırmak üzere içeri girdiğimizde biri arkamızdan “ yok artık burada da mı dadaşlar ya keh keh keh “ diye gülünce Pelin’in yüzü değişti. Ben de dudaklarımı sıktım iyice. En zevzek, mal, gerizekalı büyük kuzenlerden biri karısı, kaynanası ve piçlerinden oluşan kabilesiyle oturmuş bize sırıtıyordu. Ayvalık arazisinin çok iyi oluğunu söyleyen Orçun’du bu. Küçük amcamın oğlu. Birşey diyemedim. Yanlarına gidip oturduk. Karısı ve kaynanası Pelin’i görür görmez fısır fısır konuşmaya başlamıştı. Radar gibiydi amına koduklarımın gözleri. 2 gün önce gelmişmiş de burası çok ucuzmuş da, adanın bu kısmı pek bilinmiyormuş, yatırıma uygunmuş. Yarın bir iki yeri ziyaret edip bilgi alırız, sonra gider Ayvalık’ta ki yer ile karşılaştırır bakarız hangisi iyi dediğinde Pelin’in de benim de tepem iyice atmıştı artık. Ertesi gün Stavris ile buluşup sabaha kadar çatır çatır sikişmeyi planlıyorduk ve şimdi karşımızda ki bu gerizekalı, tatil vs yi hiç önemseden resmen emir verir gibi yarın Ayvalık’a dönmekten bahsediyordu. Tutamadım Pelin’i. Tutmak da istemedim zaten. Bir anda dişi bir kurt gibi atıldı ve ağzına sıçtı bizimkinin. Fazla abartmadan böyle birşey olamayacağını söylerken ben de Ayvalık’ın bana ait olduğunu, niye işe karıştığını, yoksa söylediği arazinin o kadar da değerli olmadığını mı düşündüğünü söylemeye başlayınca hiç bozuntuya vermedi. Salak salak kahkaha attı gene iyi peki tatil yaparız yaa falan demeye başladı. Tam bir maldı. Tatile bile karışmakta sakınca görmüyor, buradan Santoriniye gideriz, bizden 2-3 kişi varmış orada diyebiliyordu. Pelin’in yüzünün rengi değişmişti. Her zamanki gibipısırıktım ama tepem de iyice atmıştı.Aylardır hazırlanıyorduk bu tatil için. Bir gerizekalı herşeyibok edemezdi. Ufak bir dersi hak ediyordu artık bu herif. Hemen onun yanında telefonu alıp babamı aradım. O benden büyüktü belki ama benim babam da onun babasını döverdi sonuçta. Ayvalık arazisi ve bu Orçun gerizekalısının Midilli’de olması ile ilgili konuşurken suratı değişti en nihayet. Arazinin pek de değerli olmadığını, projenin ticaret kısmı için Midilli’ye geldiğimizi ve Orçunla karşılaştığımızı anlatırken o aptal sırıtmanın bozulmasını görmek biraz olsun sevindirmişti beni. Bir süre sonra babası aradı ve ağzına sıçtı bunun yanımızda. Ertesi gün Erzurum’a dönüyordu mal. Dönüyordu da bizim olay tam anlamıyla piç olmuştu artık. Bütün hevesimiz kaçmıştı.

Bu pansiyonda birşey yapamazdık herşeyden önce. Pansiyon sahibi belki tanıyordu belki tanımıyordu Orçunu ama bu alamayacağımız bir riskti

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın