ÜVEY ANNEM VE EN SAMİMİ ARKADAŞIM – 1

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba aksamci.org porno hikaye severler için pek çok erotik hikayeyi sizlerin beğenisine sunuyor.Neredeyse google da bulabileceğiniz tüm hikayeleri bir araya toplayıp okkalı bir arşiv yaptık.

Amateur

ÜVEY ANNEM VE EN SAMİMİ ARKADAŞIM – 1
ABAZA KANKAM ÜVEYANNEME HASTA OLUYOR

Ben Can. Annemle, babam, ben cok kucukken bosanmislar. Bosandiktan sonra, ben dogal olarak annemle kaldim. Bosandiktan bir kac yil sonra, her ikiside yeniden evlendiler. Yeni uvey babami hic sevmemistim. Sanirim, o da beni sevmedi. Hafta sonlari, babam ve yeni uvey annemle birlikte oluyordum. Uvey annem, bana, en az annem kadar yakinlik ve ilgi gosteriyordu. Cok iyi bir kadindi. Hafta sonlari onlarla birlikte olmayi iple cekiyordum.

Babamin isi, gucu yerinde oldugu icin, maddi durumu oldukca iyiydi. Benim bir dedigimi iki etmiyordu. Uvey babamin isleri pek yolunda gitmiyordu herhalde. Hirsini benden cikartmaya calisiyor, her defasinda annem araya giriyordu. Bu dengesiz herifin, uzerimde baskilari artinca, annemi cok sevmeme ragmen, onlarla yasamaktan cok rahatsiz olmaya baslamistim. Annem ile uvey babamin bir bebekleri, benim bir kardesim olmustu. Annem, dogal olarak bebekle ilgileniyordu. Sanki onunla eski bagimiz kalmamis gibi hissediyordum. Babamla, uvey annem ise cocuk yapmadilar. O nedenle, babam, onlarin evine tasinmam icin, beni caktirmadan kandirmaya calisiyor, maddi degeri yuksek elektronik aletlerle gonlumu celiyordu. Lise cagina geldigimde, babam beni ozel bir okula gondermek istedi. Annemle, uvey babam okul aidatlarini karsilayamazlardi. Sonunda, annemle, babam, benim de fikrimi alarak, liseye giderken babamlarda kalmam konusunda anlastilar. Benim, yanlarindan ayrilmamla, uvey babamin sirtindan bir yuk kalkmis olacakti herhalde.

Babamlarin yanina tasininca, uvey annem Hulya ile olan samimiyetimiz, gercek bir ana, ogul gibi oldu. Bana okulumda, ergenligimde, babamdan daha cok yardimci oluyordu. Annemden bile fazla şımartiyordu. Babamlarin yaninda ozel liseye giderken varlikli bir yasamim oldu. Bu durumuma seviniyordum. Ama şımarmamaya, bana bu olanaklari saglayan insanlari mahcup etmemeye calisiyor, derslerime fazlasiyla konsantre oluyordum.

Bu arada, ben henuz 18 yasima girdim. Yasasin artik bir yetiskin oldum… haha.. Biraz kendimden bahsedeyim. Lise son sinifa gidiyorum. Ingilizce hazirlik sinifi falan darken 18 yasini bulduk. Kendi halinde birisiyimdir. Dedigim gibi, bana sunulan bu olanaklari en iyi sekilde degerlendirmek ve bunlari bana sunanlarin karsisinda utanmamak icin elimden geleni yapiyor ve universiteye en iyi bir sekilde hazirlaniyorum. Sosyal degilimdir. Fazla arkadasim yoktur. En samimi arkadasim Kaan, oldukca sık bize gelir. Universite hazirlik icin test falan cozer, ara sira da salondaki buyuk ekranli televizyonda oyun falan oynariz.

Liseye baslayip, babamlara tasindigimda yeni, yeni masturbasyon yapmaya baslamistim. Sonralari sekse cok merakli bir ergen olup, ciktim. Her gun mutlaka bir, iki, hatta uc defa masturbasyon yapiyorum. Babamlarin yanina tasindiktan iki sene falan sonra, kendimi tam bir erkek gibi hissediyordum. Uvey anneme, elimde olmadan bir kadin olarak bakmaya baslamistim. Kafama boyle dusunceler geldigi zaman, bu dusunceleri kafamdan hemen atmaya calisiyor, boyle seyler dusundugum icin kendimden utaniyordum. Kadin, bana gercek annemi aratmamak icin butun samimiyeti ile elinden geleni yapiyor, bana hala cocukmusum gibi sefkat gosteriyordu. Bense, ahlaksizca, ona baska gozle bakmaya yelteniyordum.

Uvey annem, oz anneme gore cok genc sayilir. 35 yasinda. Babamdan 11 yas kucuk. Yani babam 46 yasinda. Hulya annem cok alimli, her zaman bakimli, guzel ve şık bir kadin. Moda giyinmeyi seviyor. Babamla beraber toplantilara giderken, herkesi kendisine baktiracak abiye seyler giyiyor. Babam da sesini cikartmiyor.

Hulya annem, bana Canim diye hitap eder. Ismim Can oldugu icin, Cancim demek yerine, Canim demeyi tercih ettigini soylemisti bir seferinde. Ben de ona, babamlarla kalmaya basladiktan bir kac yil sonra anne diye hitap etmeye basladim. Bunu kendisi rica etmisti. Soyledim ya, zaten, bana annem kadar canayakin, samimi davraniyor, her isime yardimci olmaya calisiyordu. Gercek bir anne gibi davraniyor dersem abartmis olmam herhalde.

Bir keresinde, okuldan eve erken gelmistim. Anahtarla kapiyi acip, eve girdim. Evimiz, iki katli bir villa. Yatak odalarimizin bulundugu ust kata ciktim. Babamlarin odasinin kapisi acikti. Evde kimse olmadigi icin, uvey annem yatakta sereserpe yatiyordu. Uzerinde seffaf bir gecelik, altinda sadece bir g-string kulot vardi. Yatakta yan yatiyordu… Bir bacagini dizinden kirmis, karnina dogru cektigi icin apus arasi oldugu gibi ortadaydi. G-string kulotunun ipli arka tarafi, aminin dudaklari arasinda kaybolmustu. Durup, dikkatlice bakinca, seffaf geceliginin icinden harika memelerini de gordum. Gozleri kapali uyuyordu. Benim eve geldigimin farkinda degildi. Uzun, uzun onu seyrettim. Pantolonumun icinde, sikim aninda kabardi. Elimi cebime sokmus tombala cekiyordum. Sonra, odama gectim… Uzerimi cikarttim… Acilen banyoya girip, uvey annemin bu halini dusundum ve elizabet. Elle yaptigim masturbasyona “elizabet” diyordum. Acayip siddetli bosalmistim. Sonra, yine, Hulya annemi 31 cekerken dusundugum icin pisman olup, kendime kufur ettim. Banyodan ciktigimda babamlarin yatak odasinin kapisi kapanmisti. Acaba beni, kendisini seyrederken gormusmuydu. Bunu dusunmekten, o gece dogru durust uyuyamadim. Gormusse resmen rezil olmustum.

Aradan bir kac gun gecti. Aksamustu, okuldan gelmis, buzdolabinda yiyecek bir seyler araniyordum. Hulya annem de mutfaktaydi. Bana hemen tost yapiverdi. Mutfaktaki masada oturup, yemeye basladim. Her zaman oldugu gibi, gunumun nasil gectigini, falan sordu. Rutin, okulla ilgili gunluk muhabbetlerimizi yapiyorduk. Esk**en, okul donusu, uvey annemle muhabbet ederken, icimi sevgiyle dolu bir sicaklik kaplardi. Simdilerde, ayni sicaklik, yerini, Hulya anneme karsi duydugum, sehvetle karisik bir icguduye birakmisti. Goz, goze gelmemeye calisiyor, onun vucuduna bakmaya cok utaniyordum. Annem, bende ki bu degisikligin farkina varmismiydi acaba? Galiba varmisti. Onun sorularina gozlerimi kacirarak cevap verirken, birden bombayi patlatti. “Can, gecen gun okuldan erken geldin galiba… Kapinin araligindan uzun, uzun bizim odaya baktin. Ben de biraz kestiriyordum. Ne aramistin sekerim?” diyince, dumur oldum. Ne diyecegimi sasirdim. Bana, “Bugunlerde benimle konusurken gozlerini kacirdigina gore, herhalde oda kapisinda durmus beni seyretmiyordun, di mi guzelim?” demez mi? Ben butun safligimla, “Aaa, sen uyumuyor muydun?” dedim. O da, “Kestiriyordum… Sen gelip, oda kapisinda uzun, uzun iceriye bakinca hisirtindan uyandim… Ama seni utandirmak istemedim.” diyip, bana gulumsedi. Iste, simdi tam rezil olmustum… Artik uvey annemin yuzune nasil bakacaktim? Acaba babama soyler miydi? Acayip bozulmustum. Birden kalkip, mutfagi terkettim… Hizlica odama ciktim. Bunca yil, bana anne sefkati ile yaklasan kadina yaptigim su terbiyesizlige bak. Imkanim olsa, icimden, kendi suratima tukurmek geliyordu. Bir sure, Hulya annemin yuzune bakamadim. O, sanki hic bir sey olmamis gibi davraniyor, beni, iyice yerin dibine sokmuyordu. Anlasilan, babama da hic bir sey soylememisti.

Arkadasim Kaan, yakisikli bir genctir. Benim tam tersim, super firlamadir. Her zaman neseli ve esprilidir. Iyi kiz tavlar. Ayni zamanda zek**ir. Derslerinde de iyidir. Bize geldiginde, genellikle, aksam yemeklerini beraber yeriz. Bazen, sofrada babamlara katiliriz, bazen de televizyonun onunde, oyun oynarken bir seyler atistiririz. Gecenlerde babam seyahatteyken, hafta sonu, Hulya annem, Kaan, ben, ucumuz cok neseli, muhabbetli bir yemek yedik. Annem Kaan’i sever. Hem, sempatik bir tip oldugu icin, hem de, benim en iyi arkadasim oldugu icin. Artik yasimiz tutuyor ya, uvey annem, onun yaninda icki icmemize izin verdi. Kaan esprileri ve anlattigi muzip konularla annemi cok neselendirmisti. O da, neseyle, kadehleri birbiri ardina yuvarlayinca, biraz sarhos oldu sanirim. Konusurken dili pelteklesiyordu.

Yemek muhabbeti bitince, salondaki koltuklara gectik. Hulya annem kanepeye sere, serpe oturdu. Etekleri baldirlarina kadar acilmis, ten rengi ince corapli bacaklari oldugu gibi ortaya cikmisti. Kaan da, hemen gidip, uvey annemle ayni kanepeye oturdu. O da kafayi bulmustu. Esprilerine hala devam ediyor, bir yandan da, bir elini annemin dolgun bacaklarina koymus, sozde samimi bir hava sergiliyordu. Hulya annem, onun anlattiklarina kahkahalarla guluyordu. O da elini, Kaan’in, bacaginin uzerindeki elinin uzerine koymustu. Kaan, kendi elinin uzerinde, uvey annemin eli olmasina ragmen, elini onun bacaginda gezdirmeye basladi. Annem gulmeye devam ediyor, olumsuz bir tepki vermiyordu. Az sonra, ikiside oturduklari kanepede sizacak gibi oldular. Annemin basi, Kaan’in omuzlarina dustu. Bize “Gencler.. Hadi bakalim, yardim edin bana… Valla, bu merdivenleri kesinlikle kendi basima cikamam.” diyince, Kaan hemen yerinden kalkti, elini uvey anneme uzatti, onu kanepeden kaldirinca, annem vucudunu Kaan’a yaslayip, yurumeye basladi. Bunlar iki sarhos, bir yandan gulerek, zar, zor yatak odalarinin oldugu ust kata ciktilar. Onlarin bu sarhos halleri ile eglenerek, peslerinden takip ediyordum.

Kaan, Hulya annemi, babamlarin yatak odasina goturdu, yatagina yatirdi. Uvey annem yatagina yatinca, Kaan’a “Şu uzerimdekileri cikar Kaancim… Sen artik bizim oglumuz gibisin, senden mi utanicam.” gibi bir seyler soyledi. Kaan, bu ise cok sevinmisti. Ama uvey annemin uzerindekileri cikartabilecek durumda degildi. Fena halde ayakta sallaniyor, dusmememek icin kendisini zor tutuyordu. Mecburen, gulerek bana bakti. “Iyi tamam… Hadi cikartalim.” dedim. Annemin uzerindekileri cikartmaya basladik. Gomleginin dugmelerini cozup, cikarttik. Sira sutyenine gelmisti. Kaan, ellerini, sirtustu yatan Hulya annemin arkasina dogru dolayip, sutyeninin kopcalarini cozdu. Ve sutyeni cikardi. Uvey annem hic bir tepki vermiyordu. Sanirim sizmisti. Kaan, kadinin muhtesem goguslerine baktikca yutkunuyordu. Elleri ile goguslerini oksamaya basladi. Cok kizmistim, “N’apiyosun oglum? Manyak misin?” dedim. “Abi, kusura bakma ya… Kafayi bulduk iste.” dedi. Eteginin de arkadan kopcalarini cozup, cikartti. Uvey annem bir tek kulotlu corabi ile kalmisti. Ince corabinin uzerinden, kadinin bacaklarini oksamaya basladi bu seferde. Artik bir sey diyemedim. Uvey annemin dolgun bacaklarina hayrandim. Kaan’in, onlari oksamasini gipta ile seyrediyordum. Ben de oksamaya neler vermezdim, ama hem utaniyor, hem de ahlaksizca buluyordum. Ama, Kaan’in oksamalarini zevkle, fakat ayni zamanda kiskanarak seyrediyordum. Kaan Hulya annemin bacaklarini oksarken, o kendinden gecmisti. Hic bir tepki vermiyordu. Kaan kulotku corabi yavas, yavas cikartti. Elini, uvey annemin apus arasina goturdu ve annemin donunu hafifce yana siyirdi. Kadinin orasini ellemeye, oksamaya, ve ardindan parmaklarini uvey annemin amina sokup, cikartmaya basladi. Hulya annem nihayet tepki vermis, belli belirsiz inliyordu. Ami sulanmisti. Acaba kendinde miydi? Yok canim olamaz… Kendinde olsa, Kaan’in bunlari yapmasina, hem de benim onumde, hic izin verir miydi? Kaan parmaklarini sokup, cikartirken, yavas, yavas, govdesi yatagin uzerine, annemin yanina dustu. O da sizmisti.

Kaan’i zorla kaldirip, bize geldiginde kaldigi odaya goturup, deyim yerindeyse yataga attim. Donup, Hulya annemin yanina geldim. Seyretmeye doyamiyordum. Seyrederken sikimle oynamaya basladim. Sepsert kabarmisti. Pantolonumdan cikartip, uvey annemi seyrederek 31 cekmeye basladim ve hemencecik elime bosaliverdim. Ellerimi yikayip, tekrar onun yanina geldim. Boyle uyumaya birakamazdim. Geceligini giydirmeye calistim. Gerci geceligi de seffaf bir seydi… Yani giyse ne olur, giymese ne olur seklinde. Bunlari herhalde, babami azdirmak icin giyiyordu. Geceligi giydirirken, orasina, burasina dokunmaktan kendimi alamadim. Bir anda, kendimi uvey annemin vucudunu oksarken buldum. Meme uclarini sıkıştırıyor, amini oksuyordum. Sonra cok utanip, kosarak odadan ciktim. Sikim, tekrar aninda sertlesmisti. Hemen banyoya gidip, bir posta daha attim. O kafayla oylece uyumusum.

Ertesi gun, oglene dogru uyandigimda Kaan’in gitmis oldugunu gordum. Uvey annem mutfaktaydi. Gidip, “Gunaydin.” dedim. Oyle, havadan, sudan bir seyler konustuktan sonra, aksam, kendisini kimin soyup, giydirdigini sordu. Bir an kala kaldim. Ne diyecegimi sasirdim. Sonra “Ben.” diye cevapladim. “Hah… Aman Allahim, ödüm patladi Kaan diyeceksin diye.” dedi. Anladim ki, biz onu yatagina yatirdiktan sonra, olanlardan hic haberi yok… Gercekten sizmis.

Sonraki gunlerde, Kaan bize daha sık gelmeye basladi. Uvey annemle beraber oldugumuz ortamlarda, kadini yiyecekmis gibi bakislarla kesiyor, anlamli, anlamli siritiyordu. Bu hareketlerine karsi, ne yapmam gerektigine bir turlu karar veremiyordum. Sinirli, kavgaci bir tip degilim. En iyi arkadasimin da kalbini kirmak istemiyordum. Yukarda, benim odamda ders calisirken, aniden buzdolabindan icecek almaya gidiyor, mutfakta annemi bulursa, hemen esprili bir seyler soyleyip, muhabbet acmaya calisiyordu. Yanlarina gitmeden, ust kattan onlari dinliyordum. Uvey annem de, Kaan’in muhabbet etme cabasini karsiliksiz birakmiyor, onun esprilerine bazen kahkahalarla guluyordu. Hulya annemin bu samimi tavirlarindan, Kaan her gecen gun daha cok guc aliyordu. Ben de, sozde kankamin bu hareketlerini, icin, icin kiskaniyordum.

Bana “Oglum, bak, yanlis anlama ama, bu uvey annen, taş, taş… Varya…” seklinde konusmaya baslamisti. “O geceyi unutamiyorum.” diyip, duruyordu. Elimden geldigince ona cevap vermiyordum. Aramizda konustugumuz kari, kiz mevzulari, donup, dolasip, Hulya annemin ne kadar seksi bir kadin olduguna gelip, dayaniyordu. Bana “Senin bu uvey annen tam bir MILF” diyordu. Ben de “Hadi len. Benim canimi sikma.” falan diyordum.

Bana, bilgisayardan MILF siteleri acmaya basladi. Sonra is cigrindan cikti. Bu seks sitelerinde, uvey anne videolari cok populer. Beni bunlara alistirdi sapik herif. Simdi, ne zaman acsam bir kac tane karsima cikiyor. Bu videolar beni acayip azdiriyor. Bunlari seyrettikce aklima Hulya annem dusuyor. Onu hayal edip, elizabet yapiyorum, yani 31 cekiyorum. Sonra da, bu ahlaksiz dusuncelerimden utanip, kendime cok kiziyorum.

Bir gun, Kaan bana, acik, acik “Lan, bu uvey anneni acayip begeniyorum. Bana yardim et oglum… Su isi halledelim.” diyince, donup, kaldim. Cok sinirlenmistim; “Ne isi lan geri zekali… Kendinden kac yas buyuk kadini mi gozune kestirdin, sapik herif?” diye karsilik verdim. Kaan, belli ki, uvey annemi sehvetle sikmek istiyordu. Dusuncelerinden vazgececek gibi degildi… Usteledikce, usteliyordu. Bana, yavsak, yavsak “Abi n’apim… Kafamdan bir turlu atamiyorum… Gece, gunduz uvey anneni dusunuyorum. 31 cekmekten sikim yara oldu.” diyince, kendimi sakinlestirmeye calisarak, “Lan, sen okulun en populer dallamalarindan birisisin. Sana genc kiz mi yok? 35 yasinda kadini n’apican? Abaza misin oglum sen? Abazaysan kerhaneye git, orada da orta yas ustu kadinlar var. Onlar seni cok memnun eder.” diye agir konustum. Bu sefer o bozulmustu. “Lan git… Adami hasta etme. Kerhanedeki kadinlardan bana ne. Uvey annenle samimi olduktan sonra anladim ki, ben olgun kadinlardan hoslaniyorum. Oyle tifil kizlar beni acmiyor. Porno sitelerde mature, milf, cougar sayfalarinin hastasi oldum.” konusmamiz boyle surup, gitti. Sonunda. “Bir daha benden, Hulya annemle is bitirmeniz konusunda yardimci olmami isteme, anladin mi? Gavat miyim ulan ben? Siktir git, yiyorsa kendin ayarla… Becerebilirsen yap bakalim.” diyip, kestirip, attim.

O gunden sonra, Kaan, bize yine gelmeye devam etti, annemle karsilastiginda samimi muhabbetini surdurdu, ama bana o konuyu bir daha hic acmadi.

Bir keresinde, hafta sonu, sinemaya gittik. Babam, mac seyretmek istedigi icin bizimle gelmedi. Onun yerine Kaan bize takildi. Uvey annem, mini kot etegi ile uzun bacaklarini sergiliyordu. Ten rengi super ince corabi belli olmuyor, ama dolgun bacaklarini puruzsuz gosteriyordu. Sinema cikisi, Avm’de bir restoranda yemek yedik. Hesabi Hulya annem odedi. Sonra “Surada bir magazaya bakicam. Siz sıkılırsınız. Isterseniz taksiye atlayin, eve donun.” diyince, Kaan hemen atladi, “Yok yaa, sıkılmayız. Biz de dolasiyoruz zaten.” dedi. Uvey annem de “Iyi, siz bilirsiniz.” dedi ve bana donup devam etti; “Babanla gelecek hafta bir davete katilacagiz. Hazir buraya kadar gelmisken, su magazadan abiye bir seyler alayim da, ona da surpriz olsun.” dedi ve ekledi, “Baban benimle alisverise cikmayi hic sevmiyor. Ben de tek basima karar veremiyorum. Birilerine sorup, alirsam icim rahat ediyor. Eh, artik siz de yetiskin sayilirsiniz. Erkek olarak goruslerinizi alirim.” diyip, guldu.

Uveyannemin bahsettigi magaza, kadin giyimine yonelik, buyuk ve luks bir magazaydi. Dedigi magazaya girip, gece kiyafetlerinin bulundugu reyona gittik. Etraftaki musterilerin cogunlugu dogal olarak kadindi. Karisi ile gelen bir kac erkek de vardi. Bir suru seksi ic camasirinin yanindan gecerken, yanimda bir kadin olsa da, dolasmaktan utandim. Dedim ya, cekingen bir tipim. Kaan’in umurunda bile olmadi. Hulya anneme secim yapmasinda yardimci oluyordu. “Ooo bu uzerinizde muhtesem durur. Bakin, bunun sirti ve dekoltesi transparan… Hem de mini galiba. Su anda giydiginiz eteginiz gibi… Harika bacaklarinizla ovunebilirsiniz. Kocaniz buna bayilir.” gibi onerilerde bulunuyordu. Uveyannem de ona, “Nereden biliyorsun? Sen kocami taniyor musun ki?” diye sorup, gulumsedi. Kaan, “Tanimama gerek yok. Hangi erkek, bunu sizin uzerinizde gorse begenmez ki?” falan diye bir seyler soyledi. Ben hic soze girmiyordum. Annem, Kaan’in, benim hic bir zaman bir kadina ya da kiza soyleyemeyecegim ve bence biraz ayıpçı, iltifatlarindan bir sekilde etkilenmis olacak ki, Kaan’in begendikleri de dahil, dort, bes tane orasi, burasi açık kiyafet secip, Kaan’a tasitarak, degistirme kabinlerinin yolunu tuttu. Bu arada, uveyannemle, Kaan arasinda, benim utanctan yanaklarimin kizardigi, seksilik, erotiklik, vesaire muhabbeti surup, gidiyordu. Bu muhabbeti duymamak icin oradan uzaklasmak istiyordum. Kaan bir ara bana donup, “Kanka biz bu rock festivali icin girgir olsun diye bir ornek tisort almayacak miydik?” diye sordu. “Evet.” diye cevapladim. “E, o zaman tam yerine dustuk. Su spor giysileri satan magazaya bir baksana… Ben de annenin sectiklerini degistirme kabinine tasiyip, yanina geliyorum.” diyince, “Iyi, tamam.” diyip, yanlarindan uzaklastim. Ama magazadan disari cikmadim. Magaza oldukca buyuk ve kalabalikcaydi. Hafta sonu oldugu icin, satis gorevlileri ancak yardim isteyen musterilere bakabiliyorlar, herkese yetisemiyorlardi. Annemlerin bulundugu bolumde, genis bir kolonun arkasina saklanip, diger asili giysilerin falan arasindan onlari takip edip, izlemeye basladim. Kimsenin ne yaptigimla falan ilgilendigi yoktu.

Onde Hulya annem, arkasinda, kucaginda gece elbiseleriyle Kaan degistirme kabinlerine yoneldiler. Kabinlerin bulundugu koridoru rahatca gorebilecegim bir yere sotelendim. O koridorda fazla musteri yoktu. Kabinlere kapi ile giriliyordu. Uveyannem iceri girip, Kaan’in elinden bir elbise aldi. Kaan kapinin onunde bekliyordu. Annem, anlasilan elbiseyi giymisti ki, kapiyi hafifce aralayip, Kaan’a “Nasil oldu bakalim.” diye sordu. Kapinin acilis yonu benim sotelendigim tarafa dogruydu. Kapi acilipta, annem esige dogru gelince, hemen onunde bekleyen Kaan kadar, ben de onu net olarak gordum. Bu Kaan’in onerdigi elbiseydi. Gercekten super seksiydi. Gogus dekoltesi neredeyse meme uclarina kadar, ince, tul gibi seffaf bir kumasla kapatilmisti. Vucuduna tam oturuyor, butun vucut hatlarini ortaya cikartiyordu. Hulya annem, Kaan’in onunde soyle bir dondu. Etek boyu miniydi. Dolgun bacaklari tam yalamalikti yani. Dar elbisenin icinden kalcalari ortaya cikmis, gozlere ziyafet cekiyordu. Ortada ciplak bir kadin bedeni olmamasina ragmen, uveyannemi bu seksi kiyafet icinde gorunce, sikim tas gibi sertlesip, dikiliverdi. Kendimi tutamiyordum. ‘Yuh ulan okuz! Ne abazaymissin’ dedim kendi, kendime. Kaan, annemi boyle gorunce dili tutulmus, kadinin karsisinda yutkunup, duruyordu. Bakislari ile Hulya annemi tepeden, tirnaga suzuyordu. Ahlaksiz herif. Cok kiskanmistim. Beni onun icin baska yere gondermisti. Uveyannem de, benim yoklugumda, sakalari ve sohbeti ile kendisini eglendiren bu yakisikli gence bir goz ziyafeti cekiyordu.

Hulya annem, seksi gece kiyafetlerini degistirdikce Kaan’in fikrini aliyordu. Kaan’in neler soyledigini anlamaya calisiyordum. Anneme “Valla, muhtesem bir vucudunuz var. Yuzunuzun guzelligine zaten hayrandim, ama simdi bu dar elbiselerin icinde vucudunuzu da gorunce, ne diyecegimi sasirdim. Kesinlikle yasinizi gostermiyorsunuz. Her yeriniz bir cok genc kiza nazaran dipdiri, inanin.” gibi beylik iltifatlar yagdiriyordu. Uveyannem de “Bak sen… Genc kizlarla bayagi tecruben var anlasilan.” gibi Kaan’i cesaretlendirici seyler soyleyince, bizimki “Evet. Fena sayilmam.” diyip, gulumsedi. “Sizi bu kiyafetlerin icinde gorupte, o gece sabaha kadar, hic yorulmadan sizi mutlu edemeyecek bir erkek tanimiyorum.” falan gibi laflarla, sozde edebiyat parcaliyor, ama aslinda isi cinsellige getirmeye cabaliyordu. Hulya annem, bekledigimin aksine, Kaan’in bu ahlaksiz laflarina kizmiyor, aksine gulerek cevaplar veriyordu. Cocugun, kendisiyle boyle seyler konusmasini cesaretlendirmis oluyordu. Cok sasirmistim.

Derken, annemin telefonu caldi. Babam ariyordu. Herhalde, nerede kaldiniz, falan dedi. Uveyannem de, kendisine guzel bir surpriz yapacagini ve birazdan evde olacagimizi soyledi. Daha sonra uzerindekileri degistirirken, Hulya annem Kaan’dan yardim istemeye basladi. “Kaancim, bak, kocam aradi sekerim. Bir an evvel isimizi bitirip, cikalim. Cok oyalandik. Bunlari, birer kere daha denemek istiyorum. Bana yardim ediverde, sunlari cabucak deneyip, birisini seceyim. Gel sen de kabine gir en iyisi. Bunlari giyip, cikartirken sana arkami donucem. Fermuarlarini acip, kapatmama yardim edersin degil mi sekerim?” diye sordu ve Kaan’i kabine aldi. Hiyar Kaan’in arayipta bulamadigi sey olmustu. Ama simdi, hic bir sey goremiyecek ve konusmalarini duyamayacaktim. Etraftakilere caktirmadan kabinlerin bulundugu koridora suzulup, onlarin kabininin yanindaki bos kabine kendimi atip, kapisini kilitledim. Kabinlerin ara bolmeleri yerden bir hayli yuksekteydi. Yani, yere egilince, bacaklarini neredeyse dizlerine kadar goruyor, butun konusmalarini da duyabiliyordum. Usulca, telefonumun kamerasini acip, yere koydum. Iki kabin arasinda, arka koseye yerlestirdim. Simdi, onlarin kabinini yere egilip, telefonun ekranina yaklasip, seyredebiliyordum. Uveyannem, eve biran evvel donebilmenin telasi, sosyal Kaan da, annemle birlikte ayni kabinde olmanin tahrik ediciligi ile, ben kamerayi yerlestirirken farketmemislerdi. Hulya annem elbiseleri giyip, cikartiken Kaan’a arkasini donuyor, Kaan da elbisenin fermuarini cekerken, daracik kabinde, sozde istemeden, arkadan kadinin kalcalarina iyice yaslaniyordu. Annem eve gec kaldigimizi dusunerek, aceleyle elbiseleri degistirirken, Kaan icerde kalmaya devam ediyor, ama uveyannem onun gozlerini kapatmasini istiyordu. Fakat eminim, Kaan gozlerini tamamen kapatmiyordu.

Kaan, annemin giydigi bir elbisenin fermuarini cektikten sonra, uveyannem, kabindeki aynanin onunde elbisenin ust kismini duzeltip, yine aceleyle, Kaan’in orada olmasini hic umursamadan, goguslerini uygun bir sekilde elbisenin icinde yerlestiriyordu. Kaan birden Hulya annemin arkasindan elini dolayip, elbisenin uzerinden kadinin goguslerini avucladi. Şok oldum. Bagirmamak icin kendi agzimi kapattim. Uveyannem, onun, artik ahlaksizca denilebilecek, bu hareketini cevapsiz birakmadi. Eliyle, Kaan’in ellerine hafifce vurunca, samar sesini yan kabinden ben net olarak duydum. “Seni capkin, seni. Cok ayip. N’apiyosun bakalim? Seni kabine yardim edesin diye aldim. Orami burami elleyesin diye degil.” dedi. Ama bu laflari, sanki kizar gibi degil de, tatli, sert uyarir gibi, gulumseyerek soyledi. Anlayamiyordum. Uveyannem, Kaan’a karsi nasil bu kadar toleransli olabiliyordu? Yalanci Kaan, “Ama beni yanlis anladiniz. Sadece aceleniz oldugunu dusunerek size yardimci olmaya calisiyordum.” diye cevapladi. Hulya annem, “Hadi ordan. Deminden beri elbiselerin fermuarlarini acip, kapatirken, habire kalcalarima yaslanip, duruyorsun. Onundeki seyin kabarikligi pantolonundan bile belli oluyor. Utanmiyor musun?” diye cikisinca, Kaan pişkin, pişkin. “Ne yapayim, kabin cok dar. Size surtundukce kendime hakim olamiyorum. Boyle muhtesem bir kadinla, bu kucucuk kabinde yalniz kalinca, ne yalan soyliyeyim, asiri tahrik oldum. Sucu bende aramayin. Suc, sizin bu kadar guzel ve seksi olmanizda.” dedi. Kaan’in cinsellik iceren konusmalarina, surtunmelerine, annem, sanki hersey sakaymis falan gibi, kizmadan tavir alinca, Kaan’da ozguven zirve yapmisti.

Uveyannem, ilk giydigi, mini, ustune tam oturan ve ustleri seffaf tulden olan super seksi elbiseyi, bir kez daha giyip, karar vermek istedigini soyledi. Elbiselerini giyip, cikartirken, Kaan, resmen, gozlerini falan kapatmiyor, Hulya annemi, sutyen, tanga kulot ve kulotlu corabi ile kalinca, zevkle seyretmeye devam ediyordu. Uveyannem de hic bir tepki gostermiyordu. Mini elbiseyi giyince, uzerine oturmasi icin eteklerinden soyle bir cekistirdi. Dondu aynada kendisine bakti. Kaan tam arkasinda duruyordu. “Belinizde hafif pot yapti. Bi saniye duzelteyim.” diyip, uveyannemin arkasina iyice yaslandi. Elleri ile, kadinin elbisesini belinden asagi dogru, sozde duzeltiyormus gibi yapip, Hulya annemin belini, yandan kalcalarini oksamaya basladi. Bu arada arkasindan, kadinin kalcalarina sutunuyordu. Annem aynada kendisine bakarken, bir an, buna bir seye demedi. Sonra, Kaan’a, “Dur, bi de arkama bakiim. Arkasi nasil oldu?” diye aynaya arkasini donup, basini arkaya aynaya dogru cevirdi. Daracik kabinde, Kaan bu sefer uveyanneme onden yaslandi. Annem, arka tarafindan da emin olduktan sonra, basini one dogru cevirince, bir anda Kaan’la yuz yuze geldiler. Bir an oylece bakistilar. Sonra, Kaan, birden, Hulya annemin dudaklarina yapisti. Kadin ne oldugunu anlayamadi. Kaan, bu arada uveyannemi dudaklarindan opuyordu. Annem neden sonra, Kaan’i itip, kisik sesle, fakat kizgin bir tonda, “Ay, sen delirdin mi? N’piyorsun? Disardan bir giren olsa rezil oluruz. Hele bir de Can gelirse… Sapittin herhalde.” diyip, Kaan’i kendisinden uzaklastirdi. Kaan, ne yaptiginin farkinda, sozde mahcup bir sekilde, kabinin bir kosesine cekildi. Inanamiyordum. Manyak herif, uveyannemi, kendisinden kac yas yasli bir kadini opmeye curet etmis, sonuclarindan hic korkmamis, cekinmemisti. Ama bak, iste… Kucuk bir firca disinda hic bir sey olmamisti.

Neyse, sonunda o elbiseyi almaya karar verince, ben aceleyle kabinden cikip, koridorun basinda beklemeye basladim. Bunlar, birlikte kabinden ciktiklarinda gormemis gibi yaptim. Bana seslendiler. Odemeyi yapip, evin yolunu tuttuk. Yolda, hic kimse, birbiriyle bir sey konusmuyordu. Arabada garip bir hava vardi.

Bu olaydan sonra, Kaan bize gelmeye devam etti. Ona gore, nasil olsa, benim, onun, uveyannemi elledigini, optugunu bildigimi, bilmiyordu. Ama, bana Hulya annemden bahsetmeyi birakmisti. Artik sapik, sapik seyler soylemiyor, bir talepte bulunmuyordu. Annem mutfaktayken yine yanina gidiyordu. Usulca, bir koseden onlari izliyor ve dinliyordum. Uveyanneme yine cinsellik dolu iltifatlarda bulunuyor, kadinin orasina, burasina dokunmaya calisiyordu. Hulya annem, bunun erotik iltifatlarina guluyor, ama orasini, burasini ellemesine izin vermiyordu.

Portakal suyunu cok severim. Bir gun, benim odada Kaan’la test cozerken, bana portakal suyu isteyip, istemedigimi sordu. Biliyorum, amaci mutfaga gidip, annemle sohbet etmekti. Uveyanneme karsi olan cinsel ilgisinin cok iyi farkindaydim ve onun yaptiklarini cok kiskaniyordum. Hatta, onu bize bir daha cagirmamayi, hatta ve hatta arkadasligimi bitirmeyi bile dusunmustum. Cunki, Hulya anneme, yani, belli bir yastan sonra beni yetistiren kadina karsi, benim de inanilmaz bir ilgim vardi. Kahrolayim ama, iste gercek buydu. Kendimi bu dusuncelerden uzak tutmaya calisiyor, buna cok cabaliyordum. Ama, bu Kaan, benim bu ahlaksiz dusuncelerimi tetikleyen davranislarda bulunuyordu. Iste, tam da bu nedenle, onu her ne kadar, feci sekilde kiskansamda uveyannemle olan muhabbetlerine izin veriyor, bir sey belli etmemeye calisiyordum. Yani, acikcasi, kendimi onun yerinde dusluyordum. Neyse, Kaan mutfaga portakal suyu sıkmaya gitti. Bende caktirmadan pesinden. Annem mutfaktaydi. Bu, portakallari sıkmaya basladi. Bir seyler konusuyorlardi, ama portakal sıkma aletinin sesinden ne konustuklarini tam anlayamiyordum. Aletin sesi kesilince, annemin, biraz sinirli bir sekilde Kaan’a “Hayir, hayir… Sana hayir dedim.” dedigini duydum. Ardindan mutfaga dogru ilerledim. Uveyanneme “Neden kizdin buna, ne yapti yine?” diye sordum. Kaan atildi ve, “Annene, havuc ve karpuz suyu beraber nasil olur diye sordum. O da hic iyi olmaz, hayir diye cevapladi.” dedi. konuyu uzatmadim. “Iyi peki.” dedim. Portakal sularimizi alip, yine testlere devam ettik. Dusunuyordum… Havuc, bu edepsiz Kaan’in siki, karpuz da, uveyannemin genis kalcalari idi herhalde. Ulan bu Kaan ne firlama herifti yav. Nasil ahlaksiz bir teklif yapti ki, Hulya annem bastira, bastira hayir, hayir diyordu acaba? (Devam edecek)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın